E-Öğrenme’nin Faydaları

Son zamanlarda e-öğrenme sözcüğünü daha sık duyar olduk. Her kelimenin başına elektronik anlama gelen “e” harfi eklenebiliyor. Öğrenmenin başına eklenen bir “e” harfi ile artık kuralları bambaşka olan bir kavram ortaya çıkıyor. Peki e-öğrenme neden bu kadar revaçta? Neden şirketlerin gözdesi? Maliyetinden dolayı dediğinizi duyar gibiyim. Maliyetinden başka ne gibi faydaları var bunlarıda sizinle paylaşmak istiyorum. Buyrun e-öğrenmenin faydaları;

İstenilen herhangi bir zamanda öğrenebilme

Gündüz gece fark etmez. Her hangi bir zaman diliminde öğrenci alması gereken ya da istediği eğitimi istediği zaman diliminde alabilir.

Kimi şirketlerde çalışma saatleri içinde çalışanların işleri dışında başka işlerle ilgilenmesi istenmemekte. Bu yüzden mesai saatleri içinde e-öğrenme eğitimlerini çalışanlar alamamakta. Kimi şirketlerde ise böyle bir sınırlama yok. Çalışanlar eğer isterse mesai saatleri içinde – elbette rutin işlerini aksatmayacak şekilde – e-öğrenme araçlarını kullanabiliyor. Çalışanı bir sınıfiçi eğitimine göndermektense, akşamları ve hafta sonları kişinin kendi programını yaparak bu eğitimleri alması istenebiliyor.

Her yerden e-öğrenme araçlarına ulaşmak için tek anahtar internet

Dünyanın neresinde olursanız olun e-öğrenme içeriklerine ulaşabilmeniz için tek ihtiyacınız olan bir internet bağlantısı. Eğitimleri alabileceğiniz bir eğitim yönetim sistemine erişmek için internete girip tarayıcınızın adres çubuğuna eğitim yönetim sistemi adresini yazmanız yeterli. 

Eğitimi alan kişilerin eğitimi kendi hızlarına göre ayarlayabilmesi

Sınıf ortamında belli bir sayıda öğrenci ile yapılan eğitimlerde öğretmen sınıfın anlama hızının belli bir ortalamasında dersi anlatır. Bu durum daha yavaş öğrenen öğrencilerin dersi kaçırmasına ya da daha hızlı öğrenen bir öğrencinin dersten sıkılmasına sebep olabilir. Bu yüzden e-eğitimi alan öğrenci kendi hızına göre eğitimi rahatlıkla alabilir, anlamadığı yerleri geri dönerek tekrar edebilir. Kısacası kişi, eğitimin hızını kendi öğrenme hızına göre ayarlayabilir. 

Eğitim her zaman elinizin altında olur

Evet. Daha önce bir e-eğitim almış olabilir ve bu eğitimi başarı ile tamamlamış olabilirsiniz. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra bu eğitimleri tekrar etmek isteyebilirsiniz. İşte böyle bir durumda e-eğitimler her zaman elinizin altında olacaktır. Edindiğiniz bilgileri zaman zaman yeniden hatırlamak isteyebilirsiniz. 

Soru sormak hiç bu kadar kolay olmamıştı

Sınıf ortamında yapılan derslerde kimi öğrencilerin diğer arkadaşları gibi rahat soru soramadığını biliyoruz. E-Öğrenme’nin bir parçası olan e-eğitimlerde derslerde takıldığınız yerlerde konu uzmanlarına direkt olarak soru sorabilirsiniz. Konu uzmanı uygun olduğu ilk anda size cevap verebilir. Uzman ile iletişime geçmek için e-mail kullanılabileceği gibi eğitim yönetim sistemlerinin desteklediği  iletişim araçları ilede iletişime geçilebilir. Bu araçlar forum, iletişim formu, forumlar ve direkt mesaj sistemleri olabilir. 

Biri masraf mı dedi?

Belkide e-öğrenmenin herkes tarfından bilinen en güzel faydası. Maliyet tasarrufları dendiğinde e-öğrenme hemen ön plana çıkar ve incelemeye alınır. Aslında geleneksel yöntem diyebileceğimiz sınıf içi eğitimler düşünüldüğünde gerçekten maliyet avantajları %60’lara varmaktadır. E-Eğitim vermek için ne bir sınıf ayarlamaya, ne araç gereç bulmaya ne de bir hoca tutmaya gerek vardır. Ayrıca sınıf içi eğitime gidecek kişilerin işten ayrı kaldıkları zamanlarda iş gücü kaybı maliyetleri ve yol, harcirah gibi masrafları e-eğitimde yoktur. Bu nedenle e-öğrenme artık kurumların çok daha hızlı gündemlerine girmekte ve uygulanmaktadır.

E-Öğrenmenin Önündeki Engeller 1

E-Öğrenme projeleri kurumlarda yürütülmeye başlandığından beri bazı zorluklarla karşı karşıya kalındığı bir gerçek. Özellikle yeni teknolojilere kapalı olan bir kurumda e-öğrenme benzeri bir proje yürütülecekse, sonuçların olumlu olması için büyük çaba harcamak gerekiyor. Bu yazımda E-Öğrenme’de karşılaşılan güçlükler hakkında bilgi vermeye çalışacağım.

Çalışanların Yaklaşımı

Bugüne kadar kurumlarda düzenlenen eğitim faaliyetleri genelde sınıf içi eğitim veya açık alanda gerçekleştirilen eğitimler şeklinde gelişmekteydi. Ancak E-Öğrenme ile birlikte çalışanlar istedikleri yer ve zamanda eğitimleri istedikleri sıklıkta alabiliyor. E-Öğrenmenin bu özelliği ilk bakıldığında avantajlı gibi görünsede zaman zaman çalışanlar tarafından o kadarda avantajlı bir özellikmiş gibi algılanmıyor.

Sınıf içi eğitimleri düşünelim. İş günlerinden veya hafta sonu bir eğitim programına katılan çalışanlar sınıfta toplanmayı, iş arkadaşları ile bir araya gelmeyi tercih ediyor. Sınıf içi eğitimler sosyalleşmek ve işten küçük bir kaçamak yapmak için idel bir fırsat olarak görülüyor. E-Öğrenme ile bir eğitimi aldıkları zaman bunun sınıf içi eğitim kadar zevkli olmadığını düşünüyorlar. Haklılarda. Eğitim almak için insanlarla bir araya gelmek ve bunun için işe biraz ara vermek varken kim oturup tek başına bilgisayarın karşısında eğitim almak ister? Bu gerçekleri bilerek kurum içinde bir E-Öğrenme projesi başlatılırsa, proje için daha olumlu sonuçlar almak mümkün. Unutmayalım her şey çalışanlar içinse onlar için üretilecek eğitimlerde onları sıkmayacak bir şekilde üretilmeli.

Teknik Yetersizlikler

E-Öğrenme tamamen teknoloji ile birlikte gelişen bir süreç. İlk örneklerine bakıldığı zaman monitörden ilgili dökümanları okumak yetiyorken bugün yanımızda taşıdığımız cep telefonlarıylada eğitim almak, aynı anda eğitimin hocasına soru sormak mümkün. Bu yüzden e-öğrenme projelerine başlanacağı zaman bu işin aslında teknolojik bir yatırım olduğu unutulmamalı.

Bugün Türkiye’de e-öğrenmeye geçen kurumların çoğu Flash Player’ı günlük dillerinde kullanmaya başladı. Yine aynı şekilde etkin bir e-öğrenme için bilgisayarlarında ses kartı olması gerektiğini biliyorlar. Yurt dışındaki örneklerine bakıldığında Flash benzeri animasyonlar bizdeki kadar çok değil. Daha çok java tabanlı eğitimleri bulmak mümkün. Ülkemizde e-öğrenme içeriği üreten kurumların hemen hemen tamamı etkin bir şekilde flash animasyonları eğitimlerinde kullanmakta. Bu bakımdan ilgili görsellerin bilgisayarlarda oynatılması ve ilgili seslerin dinlenebilmesi için gerekli donanımların tedarik edilmesi gerekiyor.

Kullanıcının bilgisayarı düşünüldüğü zaman internet bağlantısı, ses kartı, güncel sürüm bir tarayıcı ve flash player yeterli görünmekte. Eğitimin sesli olması durumunda eğitimi alacak kişinin bulunduğu ortam kalabalıksa bu özelliklere birde kulaklık ekleyebiliriz. Bunlar eğitimi alacak çalışanların bilgisayarında olması gereken teknik gereksinimler. Birde çalışanların eğitimi almak için eriştikleri server ve eğitim yönetim sisteminin özellikleri var.

Kurumun ihtiyaçlarını karşılayan bir eğitim yönetim sistemi bulunduktan sonra, bu yazılımın barındırılacağı server ve serverın bulunacağı datacenter’ın özellikleri bir diğer konu. Küçük ölçekli bir şirketin kullanıcı sayısı az olacağından veri transferi az olacak ve maliyetleride ona göre düşük olacaktır. Ancak on bin çalışanlı bir şirketin kullanacığı teknik donanım çok daha farklı olacaktır. Burada e-öğrenme projesine başlanmadan önce kurum iyi tanınmalı ve teknik analizleri iyi yapılarak gerekli donanımlar ona göre sağlanmalıdır.

İşi bilenlerle çalışmama

Kurumlar E-Öğrenme projelerini kendi içinde yürütmek isteyebilir. Bunun için konuyla ilgili bir ekip kurarak kurum içinde projenin yürümesini sağlayabilir. Ancak gerçek çalışma alanı e-öğrenme olmayan bir kurumun üreteceği çözümler asıl çalışma alanı e-öğrenme olan bir şirketten çok daha cılız kalacaktır. Ayrıca şirket içinde projeyi yürüten kişilerin şirketten ayrılması durumunda tüm bilgi ve tecrübelerin bu kişiyle beraber gideceğide unutulmamalıdır. Bu yüzden alanında uzman bir e-öğrenme şirketi ile birlikte çalışmak, ileride yaşanabilecek problemlere harcanan zamandan tasarruf edilmesine yardımcı olacaktır. E-Öğrenme şirketinin bir çok farklı kuruma benzer projeler üretmesinden dolayı kazandığı tecrübe ile proje çok daha hızlı sonuçlanabilir.

Yanlış Kullanım

E-Öğrenme projeleri geleceğin eğitim biçimlerinden birisi olsada, sihirli bir deynek olMAdığı unutulmamalıdır. Her şeyi e-öğrenmeden beklemek diğer öğrenim metodlarına haksızlık olacaktır. Bu yüzden e-öğrenmenin kurum içinde doğru konumlandırılması ve etkili bir şekilde kullanılması gerekmektedir.

E-Öğrenme ile çalışanlara çok yüklü dersler atayarak bu dersleri belirli bir zaman aralığında bitirmeleri istenmesi durumunda, çok verimli sonuçlar alınmayacağı bir gerçektir. Bu yüzden doğru bir strajei ile e-öğrenme içerikleri, çalışanlara atanmalı ve takip edilmelidir.

Sınıf eğitimine gelmeden önce bazı teorik bilgiler e-öğrenme yöntemi ile çalışanlara verilebilir. Böylece sınıf içi eğitimde daha fazla pratik yapma imkanı yakalanmış olacaktır. Yıl boyunca çalışanların almaları gereken eğitimleri belirli bir sayıda tutmak, aldıkları eğitimden maksimum verimi almalarını sağlayacaktır.

Bütçe Yetersizlikleri

E-Öğrenme projelerinin bir kısmı bütçe yetersiklerinden ya ortada kalmakta ya da hiç başlayamamaktadır. Bu yüzden iyi bir analizle kurumun ihtiyaçları belirlenmeli, maliyet kalemleri çıkarılmalı, projeye ciddi bir proje gözüyle bakılmalı ve ciddi bir projenin hak ettiği bütçeler ayırılmalıdır.

İçeriklerin İstenen Mesajı/Etkiyi Vermemesi

Bir diğer engel de eğitimlerin gerekli mesajı/etkiyi vermemesidir. Kuruma hazırlanan özeğil eğitim ya da dışarıdan tedarik edilen bir eğitim, çalışanlar tarafından uzun, sıkıcı, hatta yetersiz bulunabilir. Bu yüzden eğitimler çok büyük titizlikle hazırlanmalı, kurumsal kimlikle örtüşmeli, çalışanları sıkmamalı ve ilgili mesajları doğru bir şekilde verebilmelidir.

Burada üstüne vurgu yapmak istediğim bir durum var. Eğitimin sıkıcılığından kastım eğitimlerin çok hareketli olması değildir. Bazı özel içerik hazırlayan firmaların eğitimlerine baktığımda sıkıcı olmamak uğuruna çizgi filim gibi eğitimler ürettiklerine şahit oluyorum. Eğitimi alacak kişilerin sıkılmaması için eğitimi verilen konunun ciddi bir konu olmadığı izlenimini uyandıran bu eğitimlerin çokta etkili olmadığını düşünüyorum. Ciddiyetle, dikkati toparlamak için yapılan çalışmaların çok ince bir çizgiyle ayrıldığını buradan bir kez daha hatırlatmam gerekli.

Eğitim Yönetim Sistemleri

Eğitim Yönetimi Sistemleri, İnsan Kaynağının etkin bir şekilde eğitilerek kurumun belirlenen eğitim politikalarının düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlayan sistemlerdir. Eğitim stratejilerinin belirlenmesinden, eğitim ihtiyaç analizi ve planlamasına kadar bir çok konuyu kapsar ve kurumdan kuruma farklılık gösterebilir. Eğitim Yönetimi Sistemi tek başlık altında ele alındığında oldukça geniş bir konu olduğundan yazılarımda e-öğrenme alanında derinleşeceğimi şimdiden berlirtmek isterim.

İnternet/Intranet üzerinden eğitim faaliyetlerini yürütmek için kullanılan eğitim yönetim sistemleri, kurumlara eğitim aktivitelerinin planlanmasında, çalışan gelişiminin gözlemlenmesinde, ölçme ve değerlendirme sistemleri ile hızlı bir şekilde ölçümleme yapabilmesinde ve bu çalışmaların tümünü detaylı bir şekilde raporlayabilmesinde Eğitim ve İnsan Kaynakları departmanlarına yardımcı olur.

Aşağıda Eğitim Yönetim Sistemleri konusunda yazılım tedarik eden firmalardan bazılarını bulabilirsiniz.

Ulusal

Advancity http://www.advancity.net 
Bilge Adam http://www.bilgeadam.com/Kurumsal/Eegitim 
Element  http://www.elementegitim.com
Enocta  http://www.enocta.com
Halıcı  http://www.halici.com.tr
İdea  http://www.ideaelearning.com
Kavrakoğlu http://www.kavrakoglu.com 
Pleksus  http://www.pleksus.com.tr
Turksoft http://www.turksoft.net 
Veripark http://www.veripark.com.tr 

Uluslararası

Blackboard http://www.blackboard.com 
GlobalLearning http://www.globallearninggroup.com 
ilinc  http://www.ilinc.com
Oracle  http://www.oracle.com
Plateau  http://www.plateau.com
SAP  http://www.sap.com
SkillSoft http://www.skillsoft.com