Sıfırdan bir şirket kurmak deyince insanlar biraz şüphe ile yaklaşıyor. Bunun iki sebebi var. Birincisi daha önce bir şirket kurmuş olmamaları. Yani bir şirketin nasıl kurulduğunu bilmemeleri. Oysa şirket kurmanın ne demek olduğunu bilseler beni daha iyi anlarlardı. İkincisi ise bize şirket kurmanın çok zor olduğunun öğretilmesi. Hergün gazetelerde bloglarda şirket kuran gençlerin ne kadar büyük yatırımlar aldığını duyuyoruz. Oysa işin aslı pek de öyle değil.
Şirket kurmak bir formalite. Bir kağıt parçası, devlete olan sorumluluklarını yerine getirmene yarayan bir araç. Oysa asıl sorumluluk şirketin müşterilerine duyulan sorumluluktur. Müşteri olmazsa şirket var olamaz. O yüzden şirket kurmak kolaydır ama müşterilerin beğeneceği bir şirket kurmak emek ister.
2020’de 12 ay boyunca bir şirketi global pazarda var etmeye çalışacağım. Bunu en düşük maliyetlerle yapmaya çalışacağım. Devamını da video da izleyebilirsiniz.
Vidobu, Türkiye’nin önde gelen eLearning şirketlerinden birisi. Bu sene 10. yılını geirde bırakan Vidobu’da binlerce videodan oluşan eğitim setleri bulunuyor.
Mynet tarafından satın alınan Vidobu’nun kuruluş hikayesini Vidobu’nun kuruvusu Hakan Çamoğlu’ndan dinleyelim.
Aşağıdaki videoda bir şirketin nasıl kurulduğunu öğrenecek, girişimcilik dediğimiz serüvenin aslında iş hayatında farkına vardığımız açıkları değerlendirmek olduğunu anlayacaksınız.
Cevaplaması çok zor, kendisi kolay bir soruyla başlayalım.
Cevabını senden başka kimsenin bilmediği, ne internette, ne de bir kitapta cevabını bulamayacağın bir soru bu.
Bu öyle bir soru ki, etrafındaki en yakın kişilerin bile bilmesi mümkün değil. Ne annen, ne baban, ne kardeşin, ne de eşin. Cevabını sadece senin bulabileceğin bir soru.
Belki de cevabını bilmediğin bir sorudur.
Aslında bildiğine de emin değilim.
Çünkü cevabı bilsen eline alıp okuduğun her kitapta, acaba cevap bu mu demezdin.
Çünkü cevabı bilsen, izlediğin her dizide, seyrettin her sinema filminde sanırım cevap bu demezdin.
Demezdin işte…
Bilsen der misin acaba cevap bu mu diye?
Cevabı bilsen şöyle göğsünü gere gere işte cevap bu derdin…
Cevabı bilsen, 500 metre öteden seni görenler duruşundan sorunun cevabını bulduğunu anlardı.
Cevabı bilsen, geceleri başını yastığa ya da sevdiğinin omzuna koyduğunda artık o soruyu düşünmezdin.
Cevabı bilsen, ah o cevabı bilsen, öyle mühim bir cevaptır ki o…
Cevabı bilsen artık cevap aramazdın…
Belki de buldun cevabı… Ama sonra kaybettin…
Belki de buldun cevabı… Ama sana unutturdular…
Günlük işler, işe yetişme telaşı, iş teslimi, sınavlar derken unuttun işte. Olamaz mı?
Belki de vazgeçtin cevabı aramaktan.
Öyle çok aradın ki…
Bütün kanaat önderlerini takip ettin. İnstagram’da Youtube’da onları izledin bir cevap bulurum umuduyla…
Sonra vazgeçtin… Ya da vaz geçmeye çok yakınsın…
Bilmiyorum şu an neredesin… Şunu çok iyi biliyorum ki, şu an olduğundan yerden emin değilsin.
Çünkü cevabı arıyorsun…
Bulamadığın o cevabı arıyorsun…
Belki yanlış sorunun peşindesin…
Cevabı zor, kolay bir soruyla başlayalım.
Bu öyle bir soru ki, cevabın içinde bütün hayatın var.
Öyle bir soru ki, cevabı bütün arayışlarını bitirecek türden.
Öyle bir soru ki, vazgeçeMEdiklerinin önemsizleştiği, sahip olduklarının anlamını yitirdiği bir soru…
Öyle bir soru ki, oturup üstüne yıllarca düşünmen gereken…
Girişimci olmak herkesin dilinde. Özellikle haberlerde, Webrazzi üzerinde okudukları haberlerdeki girişimleri gördükçe herkes girişimci olmak istiyor. Bunu da çok iyi anlıyorum. Herkesin girişimci olabileceğine inan biriyim. Elbette bunu kişinin önce kendisinin istemesi lazım.
Aşağıdaki videomda da “insanlar girişimci olmalı mı olmamamlı” bu konuyu konuştum.
Videonun hikayesi bana gelen bir mesajla başladı. Bir arkadaşımız sosyal medya kanalları üzerinden bana ulaşıp giririşimci olmak istediğini söyledi ve bunu şuan yapamadığından bahsetti. Kendine göre haklı sebepleri vardı ve çıkış yolunu girişimcilikte arıyordu.
Umarım bu video ona ve onun gibi düşünen herkese yardımcı olur. Siz de aklınıza gelen soruları bana sosyal medya kanallarım üzerinden ya da bu videoların altına yorum yazarak iletebilirsiniz. Yorumlarda görüşmek üzere.