Kültürü sağlam olan ülkeler, gruplar ve şirketler olmayanlara göre çok daha başarılı oluyor. Bu bir tesadüf değil. Özellikle ülkeler boyutunda baktığımızda tarih boyunca sahnede olan ülkelerin bugün de sahnede olduğunu, devam kültürleri ile küllerinden yeniden doğduğunu görüyoruz.
Şirketler de böyle. Kültür yaratmış şirketler bir kültürü olmayan şirketlere göre çok daha iyi durumda olabiliyor. Bu yüzden bu videoda işlediğim konular;
– Şirket kültürü nasıl yaratılır? – Ülkeler kültürlerini nasıl yaratır? – Kültürün oluşmasında önemli bileşenlerden birisi nedir? – Amerika Birleşik Devletleri’nin temel değerleri neler?
Amerika’da bu video özellikle bir ülke ve kültür inşa etmek isteyen Abraham Lincoln’un anıtında çekildi. Videoda görüşmek üzere.
Hepimiz tarafız. Tarafını tuttuğumuz takımlar, düşünceler, akımlar ve inançlar var. Peki bunların ne kadarı o konu hakkında üzerine düşünüp tarafını seçtiğimiz şeyler?
Doğduğumuz topraklardan konuştuğumuz dillere kadar üzerine karar veremediğimiz birçok şey bizim bir tarafı seçmemizde etkili oluyor. Gerçekten seçtiğimiz taraf aslında olmak istediğimiz taraf mı?
Tarafsızlık nedir peki? Hepsini bu videoda konuşuyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri’nde şuanda işsizlik, kriz dönemlerinden sonra en düşük olduğu seviyede. Düşük olmasına rağmen bilgisayar yazılımcılarına talep oldukça fazla. Tasarım, UI, yaratıcılık gerektiren işler de her zaman iş bulabilen mesleklerden.
Ben de bir New York yürüyüşümü boşa çıkarmadım ve New York’ta yaşayan ve yazılımcı olarak çalışan arkadaşımla yaptığım sohbetten aklımda kalanları sizinle paylaştım.
Bugünlerde herkesin farkına vardığı bir şey varsa oda internetin artık sadece eğlence için kullanılmadığı. Evet, sürekli vakit harcadığımız internetten başka şeyler de yapmak mümkün. Mesela para kazanmak. İnternetten para kazanma yöntemlerini anlattığım bu videoda birkaç farklı yöntemi size aktardım.
Videoda Freelance olarak neler yapabilirsiniz, Affiliate Marketing’le nasıl para kazanırsınız, E-Mail Marketing’i faydaları ve Danışmanlık üzerine birkaç bilgi verdim. Bu çekeceğim video serilerinin ilk olma özelindeki videoyu izleyip, bir sonraki çekmemi istediğini konuyu yorumlarda yazabilirsiniz.
Videoyu New York’ta Times Square’de çektim. Arkada eğlenceli arkadaşlar var 🙂
Hayat sizce de çok hızlı akıp gitmiyor mu? Bu hızlı koşuşturmacada kaçırdığımız bazı şeyleri hatırlatmak için bu videoyu çekmeye karar verdim ve bunu anlatabilecek en doğru yeri bulduğumu düşünüyorum. New York’ta bulunan Grand Central Terminal yılın her anı çok kalabalık olan bir yer.
Hayat akerken neleri unutuyoruz hiç durup düşünüyormusunuz? Hobi, aile, sağlık? Neler var?
İnsanların koşuşturmacası içinde güzel bir video oldu. Siz de kanlıma abone olarak, bu videoyu beğenerek ve sosyal medyada arkadaşlarınızla paylaşarak bana destek olabilirsiniz.
Daha çocuk yaştan, kızım/oğlum doktor olarak, avukat, hakim olacak denerek büyütülüyoruz. Birileri bizim için meslek seçiyor ve hayatımız bu cümlelerin gölgesinde yön buluyor. Oysa hiçkimse benim çocuğum büyüyünce girişimci olacak demiyor. Oysa girişimcilik bir kariyer olamaz mı?
Bu videoda biraz bunun üzerine konuşmak istedim. Neden bir meslek seçiyoruz da asıl işi meslekleri kurduğu şirkete maaşlı çalışan olarak alan girişimciliği seçmiyoruz? Girişimciler yarattıkları şirketlerde yeni kişileri işe alıyor, yeni pozisyonları açıp kapıyor. Kısacası tüm mesleklerden daha üst bir konumda olmasına rağmen biz çocuklarımızı girişimci olacak diye yetiştirmiyoruz. Hep onları doktor, mühendis ya da mimar yapma derdindeyiz.
Oysa girişimcilik bir kariyer olabilir, belki de çoktan oldu ama bir kısım bunun farkında değil. Gelin beraber bu videoda bu konuyu işleyelim.
Gün geçmiyor ki kendimize bu soruyu sormayalım. Ailecek sürekli konuştuğumuz bir konu. Zaman ülkece içinde bulunduğumuz durumdan zaman zaman da kızımız Lara’nın eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmemiz gerek diye konuşuyoruz.
Elbette bu kararı vermek birçok değişkene bağlı. Tek bildiğimiz istediğimiz. Diğer değişlenler de bu isteğimize göre şekilleniyor.
New York sokaklarında kafamın içindekileri sizlerle sesli olarak paylaştım. Düşüncelerimi sizin de duymanızı istedim. Siz ne diyorsunuz? Amerika’ya gök etmeli mi?
Hayatta herkesin istediği her şeyi başarabileceğine inanırım. Bu yüzden bana “herkes girişimci olamaz” diyenlere her daim paylaşacağım bir cevap olsun istedim.
Herkes girişimci olabilir.
Aynı isteyen herkesin doktor, öğretmen, mimar, mühendis olabileceği gibi. O yüzden birisi size “Herkes girişimci olabilir mi?” diye sorduğunda siz de bu soruya “Evet olabilir” şeklinde cevap verebilirsiniz. İnternet girişimciliği, köşe başında simit satmak veya bir market açmak, bunların hepsi girişimciliğe örnek olabilir. Bizim odaklandığımız ise geri dönüşü daha büyük olacağı için teknoloji girişimciliği.
İsterseniz şimdi bu video izleyip düşüncelerinizi benimle yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Sosyal medya hesaplarımı da takibe alın. Görüşmek üzere.
Üzerine hiç ama
hiç düşünmediğimiz fakat hayatta kalmak için hergün yaptığımız bir şey var.
Üstelik bunu yaparken nasıl yapılır diye de bir yere bakmıyoruz. Otomatik
olarak yapıyoruz. Nefes alıp vermekten bahsediyorum. Evet hergün milyarlarca
insan – bazı hastalık belirtileri gösterenler hariç – otomatik olarak nefes
alıp veriyoruz. Düşünmüyoruz.
Nefes alıp vermek
neden önemli? Çünkü yaşamsal organlarımızın görevini yerine getirmesi için
oksijene ihtiyaç var ve nefes alıp vermek bu oksijeni almamızı sağlıyor.
Girişimlerin yani şirketlerin de oksijen kadar hayati öneme sahip bir şeye ihtiyacı var. Paraya. Buna nakit akışı diyelim. Nakit akışını doğru yönetemeyen şirket ya belirli bir faiz oranı ile borç/kredi alır ya da şirket hisselerinin bir kısmını satması gerekebilir. Tabi nakit akışı kötü olan bir işletmenin hisselerini kim almak ister o da ayrı bir soru.
Şirket yönetme
işi finansal açıdan bir bütçe ile yapılır ve bu bütçenin belirli dönemlerde
kontrol edilerek güncellenmesi gerekir. Aslında sadece şirketlerin değil, hükümetlerin,
vakıf ve derneklerin şirket altında yer alan departmanların, onların
yürüttükleri projelerin de bütçeleri vardır. Yıl boyunca yapmak istediklerini
bu bütçeler dahilinde yapmaya çalışırlar. Mesela benim bu Youtube kanalım
belirli bir bütçe ayrılarak hayata geçmiş bir proje. Gelin isterseniz bu
Youtube kanalı bütçemi tekrar beraber hazırlayalım böylece bir bütçe temel
anlamda nasıl hazırlanır beraber görelim.
Bunun için bir Microsoft
Excel ya da Google Drive altında hizmet veren Google Sheet ürününü
kullanabilirsiniz. Ben şimdilik Microsoft Excel üzerinde çalışacağım. Bu
hazırladığım bütçe mutlak bir bütçe değil. İnternette çok farklı şablonlar da
mevcut. Dilerseniz bunları indirip üzerinde değişiklikler yaparak da
kullanabilirsiniz.
Önceden yaptığım
çalışmada Youtube kanalım için 200.000 TL kadar bir bütçe ayırmam gerektiği
ortaya çıktı. Bu tutara nasıl ulaştığımı gelin isterseniz beraber görelim.
Öncelikle 24
aylık bir hedef bütçe olduğunu hatırlatalım. Excel dosyası üzerinde 24 ayı
gösterelim.
Ocak, Şubat,
Mart…
Şimdide sol
tarafa, ilk sütuna bu harcamaların ne olduğunu yazalım.
Mesela İnternetle
başlayalım. Çektiğimiz videoları yüklemek için iyi bir internete ihtiyacımız
var değil mi? O zaman buraya aylık 150 TL internet giderlerimizi yazalım.
Öncelikle Youtube
kanalımda kullanacağım yazılımları yazalım. Ben yazılımların ücretlerinin
ödenerek alınması gerektiğine inanan biriyim. Özellikle Adobe’nin Türkiye
Distribütöründe çalıştığım dönemde işletme ve kişilerin lisanslı ürün
kullanması için BSA ile ortak çalışmalar yapardık. Bu çok önemli, binlerce
kişinin çalışarak çıkardığı bir üründen herkesin hakkını alması kadar doğru bir
şey olamaz.
Şuanda Adobe Creative
Cloud’un fiyatı aylık $53, Türk Lirası karşılığı 300 TL. Adobe Creative Cloud
altında Photoshop, Premiere Pro, Audition gibi yazılımları yoğun olarak kullanacağım.
Ayrıca diğer yazılımları da ihtiyaç duydukça kullanacağım.
O yüzden buraya
Adobe CC olarak aylık 300 TL yazıyor ve 24 ay boyunca bunu ödemeyi düşünüyorum.
Dolardan kaynaklı artışları bütçenizi dönem dönem güncellerken revize
edebilirsiniz.
Ayrıca bilgisayarımın
masaüstünü kayıt etmek için Techsmith’in Camtasia ürününü satın aldım. Bu
ütünün fiyatı iki yıllık güncelleme dahil $300. Türk lirası kaşılığı 1716 TL.
Buraya bunu bir kez yazıyorum. Her ay değil çünkü bir kez ödenen bir ücret. Belki
iki yıl sonra gelecek güncellemede çok işe yarar bir şey olursa o zaman tekrar
güncelleme satın alınabilir.
Ayrıca almayı
planladığım bazı kamera ve bu kameralar için gerekli aksesuarlara toplam 80.000
TL civarında. Bunu da bir seferde değil, belirli dönemlerde yapacağım için onu
da farklı aylara yazalım.
Bunun dışında
yaklaşık $4500 değerinde bir MacBook Pro alacağım. Bunun sebebi video editleme
işlerinde verimli bir çalışmayı tercih etmem. Bunu da excele ekleyelim.
Yaklaşık 26.000 TL.
Ayrıca Youtube
kanalı projem kapsamında bir web sitesi yaratacağım ki burada konusuna hakim,
bulunduğu alanı iyi bilen insanları biraraya getirip girişimci olmak isteyen
kişilere ve ayrıca işlerini büyütmek isteyen girişimcilere hepimiz yardımcı
olacak. İlerleyen zamanlarda bunu duyuracağım. Sanırım bunun aylık gideri bana
500 TL kadar olur. Farklı olursa daha sonra güncelleriz.
Bütçede önemli
bir yer tutan kısım ise özel programlar. Faruk Erdoğan Youtube Kanalı içinde
bazı programlar hazırlamak istiyorum. Bu programlar tematik olacağı için bazı
masrafları olacak. Bunların ne olduğunu şuan açıklayamıyorum ama zamanı gelince
yine buradan sizlerle paylaşacağım. Programlar için de aylık 1500 TL
yazabilirim.
Bütçeye eklemek
istediğim bir diğer gider de seyahatler. Geçen ay İstanbul’dan Antalya’ya
taşındım. Bu yüzden sık sık yine İstanbul ziyaretlerim olacak. Onun dışında
bazı video çekimleri için yurtdışı gezilerim var. Onlar için de bütçe de yer
ayırmam gerekiyor. Onlar için de genel olarak aylık 750 TL eklesem sanırım
uygun olur. Belki her ay seyahat etmem ama etmediğim ayları bir sonraki aya
aktarabilirim.
Bu yapılacak
harcamaların tamamı Youtube için harcanacak ama sadece Faruk Erdoğan kanalı
için değil. Planladığım bir de İngilizce kanal söz konusu. Bu harcamaları o
kanalı da göz önünde bulundurarak hazırlıyorum.
Aylık 700 TL gibi
İletişim giderlerimizi de buna eklersek, ortaya böyle bir bütçe çıkıyor. Bunların
ne olduğunu zamanla sizinle paylaşacağım.
Burada gördüğünüz
bütçede şuanda gelirler kalemi bulunmuyor. Zaten kanalların bir gelirleri de
yok. Youtube’un gelir ortaklığı modelinin de çok yüksek ücretler ödemediğini
biliyorum. İlerleyen zamanlarda gelirle ilgili bir gelişme olursa elbette sizi
bilgilendireceğim.
İşte en basit
şekli ile bir bütçe böyle hazırlanıyor. En azından size aylık ne kadar
gerekiyor, ya da yapmak istedikleriniz için ne kadar elinizde para var bunu
görmenizi sağlayan şey bu bütçe olacak.
Peki neden
Youtube’a 200.000 TL bütçe ayırıyorum? Aslında soru basit. Bu işi ciddiye
alıyorum ve yatırım yapılması gerekli diye düşünüyorum. Bir hobi ile bir iş
arasında ince bir çizgi olabilir ama benim en büyük şansım girişimciliği her
zaman hobim olarak görmemdir. Sohbetlerim, okuduğum makaleler her zaman
girişimcilik, iş dünyası üzerinedir.
Bu yüzden Youtube
üzerinde kayif alarak öğrendiğim konuları sizinle paylaşırken bir yandan da Youtube’a
bağlı iş modelleri geliştirmeye çalışıyorum.
Öncelikli
hedefim, benimle girişimcilik dünyası üzerine aynı zevkleri paylaşan 10.000
arkadaşıma ulaşabilmek. Onlarla etkileşimi yüksek, beraber paylaştığımız
keyifli bir kanal kurmak istiyorum.
Şuan anda, Datça’nın
Palamutbükü beldesindeyim. Ailemle beraber burada tatil yapıyorum, o yüzden bu
videoyu ekran kaydı olarak sizlerle paylaşıyorum.
Video hakkında
aklınıza takılan bir şey olursa yorumlarda görüşürüz. Lütfen videoyu beğenmeyi
ve kanalıma abone olmayı unutmayın. Hoşçakalın.
Caner Türkmen çok cesur bir bilgisayar programcısı ve benim de yakın bir arkadaşım. Girişimci olarak kendi işlerimizi yaparken tanıştık. Çok çalışkan bir yazılımcı olmasının yanında harika sohbeti de olan bir arkadaş.
İstanbul’dan kalkıp San Francisco’ya, Silikon Vadisi’ne hiç İngilizce bilmeden gidiyor. Elbette İngilizce’yi orada öğreniyor ama bir düşünün; dilini bilmediğiniz bir ülkeye gidip orada iş bulabileceğinize ihtimal veriyor musunuz? Çok zor dediğinizi duyar gibiyim.
Caner Türkmen birçok bilgisayar yazılımcısının hayali olan San Francisco’da çalışma hayalini gerçeye dönüştüren cesur bie yazılımcı. Onunla yaptığımız röportajı izlemek için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Videoyu izledikten sonra isterseniz beni sosyal medya kanallarından da takip edebilirsiniz. Genelde girişimcilik üzerine içerikler paylaşıyorum.