Youtube kanalımda çektiğim bir videoya genç ve hırslı, başarılı olacağına inandığım bir arkadaştan aşağıdaki mesaj gelmişti. Ben de uzun bir cevap yazdım. Herkesin işine yarayacağını düşünerek buradan paylaşıyorum.
Benim verdiğim cevap da aşağıdaki gibi oldu. Umarım üniversite tercihi yapacak arkadaşlara faydası dokunur.
Bence harika bir yazı yazmışsın. Düşüncelerini bu şekilde paylaşman çok güzel. Kim bilir belki yıllar sonra burada yazan yorumlara bakar eskiden nasıl düşünüyormuşuz diye kendimizi geçmişteki halimizle kıyaslarız.
Öncelikle girişimin için seni tebrik ederim. Lise yıllarından para kazanmayı düşünmek çok değerli bir şey. Bu önemli bir kafa yapısının işareti. Ancak anladığım kadarıyla daha yapmamışsın. Yani “Olacak” kelimesini kullandığın için daha tam başlamamış ve ortalama doktor maaşı kazandırmıyor diye düşünüyorum. Yanlış anlamışsam düzelt beni lütfen. O bakımdan geçmiş yıllardaki tecrübelerimden yola çıkarak diyebilirim ki, hiçbir zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor. Zaten genel yönelim bu olmasaydı da böyle bir atasözü çıkmazdı sanırım 🙂 Gerçekten yapılan planlar pazar dinamiklerine uymuyor. Ürünü ya da hizmeti pazara çıkardığında en büyük engel senden ürün hizmet alacak müşterilere ulaşmak için para harcaman gerekiyor yani reklam yapman lazım. Bunu yapmak da bedava değil. Aylık çok da azımsanmayacak bütçelerle reklam yapman gerekiyor. Sonrasında ürün hizmet alımı için bir bütçe harcaman lazım. Neyse işi bilmediğim için fazla detaya girip bir şey söyleyemeyeceğim.
Üniversite kısmına gelince orda da söylemek istediklerim var. Özgüveninden ötürü seni tebrik ederim. Ancak bu özgüveninin seni doğru yöne mi yönlendiriyor bunu iyi tartman lazım. Gelecekti seni göremediğin için elbette hangisini tercih edersen daha iyi olur bilemiyoruz. Bu yüzden üniversiteye gitmeme tercihini topyekün yıkıp, yatıp gitmemek yarine üniversiteye girip işlerin düzgün giderse okulunu dondurma opsiyonu olarak düşünmeni tavsiye ederim. Çünkü işler istediğin gibi gitmezse hem kendini bir boşlukta hissetmez hem de yapacak çok daha iyi bir fikri bulana kadar farklı fırsatları gözlemleyecek olanakları bulabilirsin.
Ayrıca üniversite sana büyük bir özgürlük verir. Alman gereken dersler lisedeki gibi yoğun değildir. Düşünsene zaten birçok dersi internet üzerinden alabiliyorsun. Tabi bunun için iyi bir ingilizcen olduğunu varsayıyorum. Çünkü birçok dersin iyisi Ingilizce. O dersleri hem internetten öğrenip hem de okuldan alacaksın. Okuldaki sınavları çok daha rahat geçebilirsin.
Diğer yandan okul demek çevre demek yeni arkadaşlıklar kuracak, yeni insanlarla tanışacaksın. Belki iş yaparken bir desteğe ihtiyacın olacak, yakın arkadaşların yaptığın işin bir ucun tutacak. Gerçek hayatta bunu birinden rica etmen zor. Ya da asgari ücretle birini işe alacaksın. Yani demem o ki yapacağın iş için bile üniversitenin sana katkısı olacağını düşünüyorum.
Bir ürün veya hizmeti çıkardığında hemen çevrendeki arkadaşların bu ürünü satın alır mı test edebileceksin.
Okulda hocalarından ücretsiz danışmanlık alacaksın.
Üniversitenin laboratuvarını ücretsiz kullanacaksın
24 saat açık kütüphanede ders ve işini yapabileceksin
ilk sene ders notlarını yüksek tutarsan Erasmus puanı ile yurtdışına gideceksin
Farklı bakış açılarını tanıyacak, fikirlerini anlatabileceksin
Kısacası üniversitenin senden götürdüklerini daha tam başlamadığın işin kaybı ile ölçme derim. İyi çalış iyi bir puan al, sonra otur bak nereyi tercih edeyim diye. Hangi bölümü seçmeliyim karar vermeden önce de benim bununla ilgili çektiğim videoyu tekrar tekrar izle. Çünkü her bir geri bildirim aslında yılların tecrübesi anlatılan şeyler, yani ne demek istediğimi sadece kurduğum cümle ile değil, beni o cümleyi kurmaya iten yaşanmışlıklarla düşün. Sınavında başarılar dilerim. Umarım iyi bir puan alırsın.
Sonra yine konuşuruz.
Sonra yorumuma aşağıdaki cevap geldi;
@Faruk Erdoğan cevapladığınız için çok çok teşekkür ederim çok güzel yazmışsınız . işimden biraz bahsetmek isterim ailemin köyde büyük arazileri var tarım ıçın değil hayvancılık için ideal buralarda biz 5 -6 yıl önce babam ve ben hayvancılık yaptık ve çok iyi bir işti şuan babam yapamıyor, ben gidip yapmak istiyorum .
pazar, reklam vs. gibi etkenler hiç yoktur çünkü iyi bir paraya 1 saat içinde onlarca müşteri hazırdır ama iş çok zordur günlük 17 – 18 saat mesai gerektirir kendim de daha önce çok kez yaptım.
para kazanma olayına değinmek istiyorum araziler kendimizin olduğu için hayvanların besin ihtiyacının %90 kadarını rahatlıkla karşılar yani gider olarak veteriner ve sarf malzemeler olabilir . benim yaşantım ise 2-3 yıl çogunlukla dağda -yayla da yaşamak olabilir ama ben doğayı hayvanları çok seviyorum .
peki bu iş bu kadar iyi kazandırıyorsa herkes niye yapmıyor diyeceksiniz çünkü dağda yaşamak herkes için uygun değil, tecrübeleri olmuyor , büyük arazileri olmuyor çoğu insanların bu yüzden yem kullanmak zorunda kalıyorlar o zaman da kar çok az kalıyor …
bunun yanın da ek olarak onlarca sayfa farklı iş olanakları yazabilirim 🙂 tekrar çok teşekkür ederim ..
Benden de bu cevap geldi;
@mehmet – Aslında söylediğin çok güzel. Tarım ve hayvancılık gelecek için önemli alanlardan birisi. Amerika’da bu işi çok ciddi yapıyorlar. Mesela Arabayla iki eyalet arası yolculuk yaparken kilometrelerce devam eden havan sürüreleri görüyordum. İnekler, onlara özgü büyük baş hayvanlar inanılmaz derecede büyük işletmeler. Ama bilimle desteklenen işletmeler.
Çok doğru bir alan. Gelecek olan bir alan ama bana sorarsan üniversite senin çok işine yarayacak bir alan gibi geliyor. Şehrine yakın bir yerde üniversite okumayı seçersen eğer senin için avantaj olabilir. Veterinerlik okumak değerli olabilir bu işi yapacaksan maliyetlerini düşürmüş olur hem de acil müdahale gerektiren işlerde hemen hayvanlarına bakabilirsin, işletme okumak çok işine yarayabilir, sonuçta hayvancılık yapsan da finansal okur yazarlık, bir iş yönetmenin bilimini üniversitede öğrenebilirsin. Yine aynı şekilde İngilizce olmazsa olmaz bence. İhracat fırsatları olabilir, yurtdışından işinle ilgili bir şeyleri ithal etmek olabilir İngilizce işine yarar.
Şunu düşünmek lazım. Büyük topraklara sahip olmak bazen sorunları beraberinde getirebiliyor. Sonuçta tek kardeş olmadığını düşünüyorum. Kardeş arasında o topraklarda söz hakkı olacak ve aileye katılan gelinler, damatlarla işler biraz karışabiliyor. Haklı olarak kendi paylalarını isteyeceklerdir. Öyle bir durumda da senin canın sıkılabilir eskisi kadar kar edemediğin için. Bunları da hesaba katmanda fayda var.
Sayısalım iyi demiştin. Bana sorarsan, veterinerlik okurken iyi bir hazırlık sınıfı ile ingilizce’yi hallet sonra bu bölümü okurken de İşletmede yandal ya da çiftanadal yaparak finans, muhasebe iş yönetimi, pazarlama derslerini öğren. Gerisi zaten gelecektir.