Eskişehir’de E-Öğrenmenin Önündeki Engelleri Tartıştık

Ancak fırsat bulup tekrar bolguma bir yazı yazabiliyorum. Salı gününden beri Anadolu Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı IODL & ICEM etkinliğindeyim. Burada dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ve alanı uzaktan eğitim olan birçok akademisyenle birlikte e-öğrenme alanında olan gelişmeleri beraber irdeleme fırsatı bulduk. Aynı şekilde Türk Akademisyenlerle birlikte de Türkiye’de E-Öğrenme’nin önündeki engellerin neler olduğunu beraber tartışma fırsatı yakaladık.

Yazıya e-öğrenme’nin önündeki engellerle giriş yaptım çünkü gerçektende Türkiye’de bu işin yaygınlaşmamasının sebebi bu engeller.

Yasada yer almayan bazı açıklamalar nedeniyle uzaktan eğitimi uygun bir yere oturtma konusunda üniversiteler sıkıntı yaşıyor. Elbetteki bu kanunlar e-öğrenmenin önüne engel olsun diye konmamış. Sadece kanunlar yazılırken ileride e-öğrenme diye bir şey çıkar ve ona göre bu kanunları yazalım dememişler. Yani zamanın gerisinde kalan birkaç madde de değişiklik yapılması gerekiyor. Bunların başında da uzaktan eğitim verilen akademisyenlere ödenecek ücretlerin ne şekilde ödeneceğinin belirlenmesi var. Kimi üniversiteler bunu döner sermayelerinden hallederken kimileri farklı uygulamalar geliştirmiş. Ancak uzaktan eğitimin içinde olan biri olarak şunu söyleyebilirim ki akademisyenlerimize internet üzerinden eğitim yapılıyor diye normak ders ücretlerinden daha az ücret ödenmemeli. Çünkü öğrencilere verilen bilgi birikimi, tecrübeler internet üzerinden rahatlıkla verilebiliyor. Hatta kendi fikrim eğer e-öğrenmeyi yaygınlaştırmak istiyorsak internet üzerinden eğitim veren akademisyenlere normal ders ücretinden daha fazla ücret ödenmeli. Teknoloji kullanan, hem öğrencilere hemde kendilerine zamandan tasarruf etmelerini sağlayan akademisyenlerimiz bunu fazlasıyla hak ediyor.

Eskişehir’de yapılan etkinlik sırasında çok güzel bir konuya daha değinildi. E-Öğrenme yolu ile verilen eğitimlerin kaliteside biraz irdelendi ve bu konunun şimdi olmasa bile ileride çok büyük sorunlar doğurabileceğinin altı çizildi. Zaman içerisinde eğitim içeriklerinin kalite bakımından daha iyi yere geleceğini belirten akademisyenler öğrencilerinde bu konuda bilinçlenmesi ile daha güzel ve interaktif eğitimleri talep edeceklerini belirtti.

İlerleyen zamanlarda eminim ki uzaktan eğitim vermenin önemi daha fazla anlaşılacak. Yalnız bu cümlemden lütfen e-öğrenme örgün eğitimden daha önemli gibi bir anlam çıkmasın, karma eğitim dediğimiz modelle örgün eğitim çok iyi desteklenebilir. Karma eğitimi (Blended Learning) başka bir blog yazımda ele alacağım.

Bir Cevap Yazın