Şirket Kurmakla Projeye Başlamak Arasındaki Fark

company_projectsÇevremdeki bazı girişimci arkadaşlarımın yaptıkları işle ilgili konuşurken “Bizim projemiz şununla ilgili, projemizde bu fazdayız” dediklerini duyuyorum. Proje mi diye sorduğumda da yaptıkları işin adını söylüyorlar. Aslında kendi şirketlerinde olduklarının farkında değiller.

Projenin tanımı bellidir. Daha doğrusu hangi zaman aralığında başlanacağı, ne zaman biteceği, projeye kimlerin katkı sağlayacağı ve bütçesi o projeye başlamadan önce bellidir. Ancak yaptıkları işe proje diyen arkadaşların bunu demesinin sebebi kurumsal şirketlerde çalışırken yapılan yeni ürün geliştirmelerine, bir sorunu çözmeye yönelik alınan aksiyonlara proje denmesinden kaynaklanıyor.

Şirket kurmak ve büyütmek projeye başlamaktan ve bitirmekten çok farklı bir şeydir. Şirket bir ömür biçilmemişse sunsuza kadar yaşaması için kurulur. Dünyada 1000 yılı aşkın şirketler olduğu düşünülürse aslında bir şirket kurmak sonsuza kadar gidecek bir oluşumdur. Projeler de o şirketin alt bileşenleri olabilir.

Bu yüzden girişimci arkadaşlarıma tavsiyelerim. Şirket kurduysanız şirket kurdum diyin. Şirketimin şu projesi üzerinde çalışıyoruz diyebilirsiniz.
Görsel kaynak: http://www.grandspektra.com.my/pictures/company_projects.jpg (31.12.2014, 11.35)

Kipru’yu Hatırlayan Var Mı?

kiprucomHiç aranızda Kipru’yu hatırlayan var mı? Belki vardır, hatırlamak isteyen ya da öğrenmek isteyenlere şu iki haberi göstermek isterim. 1, 2, ayrıca bu videoyu da izleyebilirsiniz, ya da hazırladığımız kısa tanıtım videosuna bakabilirsiniz. Kipru benim başlattığım girişimlerden biri. Blogumda yer vermemiş olmanın ona haksızlık olacağını düşünerek bir yazı yazmam ve tecrübelerimi paylaşmam gerekli diye düşündüm.

Bir dönem bilirsiniz grup alışveriş siteleri oldukça popülerdi. Kipru o dönemin ilk oyuncusuydu. Hayır, o dönemde ŞehirFırsatı ve Grupanya vardı diyebilirsiniz. Ancak Kipru bu iki markadan birkaç ay önce açılmış bir projeydi.

Grup alışveriş siteleri oldukça önemli bir pazar yarattı. Küçük işletmelerin en büyük sorunlarından biri olan yeni müşteriye ulaşma maliyeti, müşterilerin bu hizmetten kazançlı çıkmaları ve platformu hazırlayıp sunanların aldığı komisyonlar kazan-kazan-kazan üçgeninde mantıklı bir iş oldu. Ben de bu işi Amerika’da bizzat test ettikten sonra Türkiye’de başlatmaya karar vermiştim. Bir nevi teknoloji transferi yapmak istemiştim.

Kipru’yu küçük bir ekiple çok kısa bir sürede ofis olmadan hayata geçirdik. Hatta indirimli ürünleri üniversiteden sınıf arkadaşımın işletmesi Kızılkayalar’dan yaptık. O zaman fark ettim ki bu iş aslında büyük bir ekiple yapılmalı. Ben bu kısmı atlamıştım. Bir yerden sonra, yeni ilan bulmakta zorlandık ve rekabetin inanılmaz boyutlara geleceğini fark edince hiç vakit kaybetmeden siteyi kapama kararı aldık.

Bugün bile bazı arkadaşlarım, sen Kipru’yu yapsaydın şimdi köşe olmuştun diyor. Onlara uzun uzun aslında neden o işe çok dalmamamın, hemen çıkmamın gerekçelerini açıklıyorum. Bazı durumlarda oyunu iyi oynamak gerek. 6 ay siteyi açık tutup kapattık. Daha fazla yatırım yapmak ve oyunda kalmak mı, yoksa rekabetin çok yoğun olduğu ve kaynakların sınırlı olduğu – zaman dahil – bir dönemde bu işe girmek mi? Ben hemen çıkmayı tercih ettim ve şimdi geriye dönüp baktığımda çok doğru bir karar verdiğimi görebiliyorum.

Çıkardığım dersler arasında, bütçeyi doğru hazırlamak, daha hızlı olmak, ekibi doğru kurmak ve nefesin yeteceği bütçeyi ortaya koyabilmek olarak sıralayabilirim. Ha bir de bir işte çalışırken başka bir iş yapılamayacağını da tecrübe etmiş olmuştum. Sonraki tüm girişimlerimde sadece o işe fokus oldum.